Kaş ta Bisiklet Tatil Rotası. Bisiklet Bir Tutkudur

Kaş ta Bisiklet Tatil Rotası

Kaş ’ta bisiklet turu rotası için katılımım 2019 yılının haziran ayında olmuştu. Sabah rehber ile buluşmuş ve
diğer katılımcıları almak için Kalkan’a gitmiştik. 5 kişilik Alman bir aileydi ve onlara ek olarak Avustralyalı bir kadın arkadaş vardı. Tura 7 kişi başlayacaktık ve gördüğüm kadarıyla ekibin yarısı belki de hayatları boyunca hiç dağ bisikleti alıp rotaya girmemişlerdi.

Kalkan’dan ayrılıp başlangıç noktası olan Sarıbelen Köyü’ne hareket ettik. Rota hakkında, tur hakkında rehberden bilgiler aldık. Bu arada turda iki rehber eşlik ediyor bize ve aynı zamanda bizi takip eden bir servis aracı var. Her hangi bir sorun olduğunda daha rahat müdahale edebilmek için her türlü önlem hamleleri düşünülmüş. Bu sorunlardan bir tanesi yokuşlarda yorulduğunuz zaman servisle tepeye çıkmak dahi olabilir. En ince ayrıntısına kadar düşünülmüş tur planlaması varış noktasına kadar bizlere de anlatılıyor. Başlangıç noktasına ulaştığımız anda tüm ekipman ayarları kişiye göre hazırlanıyor ve heyecanla beklenen tur başlıyor.

Yaklaşık 32 km’lik bir rota uzunluğuna sahip parkurumuz. İnişlerin ve çıkışların olduğu köyler arası yolda ilerliyoruz. Manzaralarımız arasında tepeden Kalkan, Kaputaş’ın bir kısmı, Seyret Kanyonu, Meis Adası ve tabi ki Kaş yer alıyor. Yol üzerinde bazı noktalarda eski köy harabeleri rotamızı zenginleştiriyor. Birkaç noktada da Likya Lahit’i bulunuyor. Bunları tamamında fotoğraf ve video çekilecek zamanlarımız oluyor. Rehberler adeta fotoğraf sanatçısı gibi çalışıyor. Eski Likya harabeleri üzerinde kısa bir mola verip takviyelerimizi yapmıştık. Rehberimiz bize kek, çikolata ve meyve suyu ikramında bulunmuştu. Hepimizin gözüne can gelmişti o sıcakta.

Kaş bisiklet turu rotasında su sınırsız olarak karşımıza çıkıyor. İlk molamız 8. km’de verilmişti. Grubun çoğunluğu gençti. Sadece anne ve baba vardı bizi yavaşlatan ama onlarda birkaç nokta dışında zorlanmadılar. Sorunsuz bir şekilde turlarını tamamlamışlardı. Bazı çıkış noktalarında servis opsiyonunu kullanarak orada dinleme şansı da yakalamışlardı. Tur gençlerle çok eğlenceli ilerliyordu. Özellikle Alman arkadaşların gurbetçi olduğunu öğrendikten sonra daha da zevkli hale gelmişti. İlk 1 saat rehberle yaptığım Türkçe sohbetten anlamıyorlar sanıyordum ama sonradan bombayı patlatıp çat pat yarım ağız Türkçeleriyle bizi güldürmüşlerdi. Yemek molamızı Sarıbelen sınırından çıkıp Gökçeören Köyü’nde verdik. Tarihe eşlik edip hala aynı şekilde ayakta kalan bir köy. Kocaman bir çınar ağacının altında eski su sarnıçları arasında piknik ile kamp yemeği arasında kalan bir öğle yemeği ile karnımızı doyurup bolca sohbet etmiştik. Zaten korkulacak da bir şey kalmamıştı. Parkurun en kolay noktasına gelmiştik. Bundan sonrası hep inişlerle doluydu ve herkes daha da mutlu ve güler yüzlüydü.

Kaş bisiklet turu rotasında bisiklet binmek için haziran ayı biraz zorlu olabilir. Bundan sonra bahar aylarını değerlendirme kararı aldık hep birlikte bisiklet turları için. Gökçeörenden sonra Çukurbağ Köy rotası var ve at çift çiftliğine çok yakın bir nokta burası. Kısmen onlarıda görüyorsunuz geçiş yaparken ama en güzeli o köy evlerinin arasından geçmek sanırım. Hatta çocukluğumda çok yaptığım bir şeyi de tekrarlamış oldum bu turda. Meyve ağaçlarını görünce dayanamadım ve kayısı ağaçlarının arasında buldum kendimi. Beni görenler durur mu? Hayır, onlarda dadandı ağaçlara. Şükür yakalanmadan oradan ayrıldık. Çukurbağ Köyü’nü de geçtikten sonra Belenli’de turu sonlandırdık ve bisikletler depoya konduktan sonra herkes konaklama yerlerine teker teker bırakıldı. Aşağı yukarı gün batımına denk geldi turu bitiş saati. Serviste o yorgunluk üzerine çok iyi gelmişti Kaş’ın günbatımı manzarası.

Bu yazıyı burada sonlandırıp diğer turlar hakkındaki deneyimlerime de başlama zamanı geldi yavaştan. Orada görüşmek üzere.